Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ile Gazi Üniversitesinin ortaklaşa düzenlediği ‘Ahilik Paneli’ çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Panelde Ticaret Bakanlığı, Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürü Necmettin Erkan ile Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız açılış konuşmalarını yaptılar.
Necmettin Erkan, ahiliğin geçmişinin 13’üncü yüzyıla kadar uzandığını anımsatarak, “Ahilik, dayanışma ve yardımlaşma içinde hak ve hukuku gözeten kurallara sıkı sıkıya bağlı düzenin esnaf teşkilatlanmasıdır. Ahiliğin düsturları toplum tarafından da canı gönülden benimsenmiş, hüsnü kabul görmüş zamanla yaygınlaşmıştır. Bugün gelişmiş ülkelerin hâkim kılmaya çalıştıkları kalite, toplum refahı ve sosyal sorumluluk gibi değerler Ahilikle birlikte 13’üncü yüzyıldan itibaren varlığını sürdürmeye başlamıştır. Ahiliği kıymetli ve eşsiz kılan da budur” diye konuştu.
Erkan, son yüzyılda gelişmiş ülkelerin gündemine gelen ticaret ahlakı, müşteri memnuniyeti, kalite standardı gibi kavramların asırlar öncesinde ahiler tarafından hayata geçirildiğine işaret ederek, “Sadece ticaret alanında değil ahlak ve maneviyat olarak da medeniyetimizin en değerli hazinelerinden biri olan ahilik Osmanlı’yı cihan devleti yapan sır, İstiklâl Harbinin arkasındaki özveridir. Ahilik bir bakıma milli hafızamız ve karakterimizdir. Bu nedenle toplumumuzu manevi bakımdan imal eden sarsılmaz temeller üzerine yerleştiren kurum olarak ahiliğin bizlere bıraktığı miras değeridir. Birlik ve kardeşliğimizin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam etmesi için yaşatmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Necmettin Erkan, Ahiliğin kurucusu Ahî Evran Veli’nin, ‘Ham ile sabır dileyip bize gelen bizdendir, akıl ve ahlak ile çalışıp bize geçen bizdendir’ sözüne vurgu yaparak, “Bu sözde geçen akıl, ahlak ve çalışma kavramına dikkatinizi çekmek isterim. Bu üç kavram bireylerin, toplumun ve milletlerin başarı anahtarıdır. Ahiliğin tüm zamanlarda geçerli evrensel ilkelerini gençlerimiz başta olmak üzere tüm insanlığa anlatmak ve bu ilkeleri yaşatmak, dünyanın içinde bulunduğu zorlu dönemde önemli hale gelmiştir” şeklinde konuştu.
Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, bu paneli düzenlemek için Türkiye’nin en köklü ve ilk eğitim kurumu olan Gazi Eğitim Fakültesini tercih eden Ticaret Bakanlığına teşekkür ederek sözlerine başladı. Prof. Dr. Musa Yıldız, Türklerin İslamiyet’i kabulünün ardından Anadolu coğrafyasında filizlenen ahiliğin, İslam kaynaklı bir hareketin adı olduğunu belirtti. Rektörümüz, ahilik ile Türklerin sosyal, kültürel, ilmî, iktisadî ve mesleki ve dini hayatlarında değişimler yaşandığını, İslami prensiplerle senteze ulaşarak yeni bir kalkınma ve yaşam modeline geçtiğini dile getirdi.
Bu yeni kavramın yüzyıllar boyu etkisinin devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Yıldız, “Ahi Arapçada kardeş anlamına gelen ‘ah’ kelimesinden gelmektedir. Kaşgarlı Mahmut’un eseri Divan-ı Lugati’t Türk’te Ahi kelimesi eli açık, cömert anlamında kullanılıyor ve Türkçe olan ‘akı’ kelimesinden türediği de belirtiliyor. Ahilik Türklerin İslamiyet’i toplu olarak kabul ettiği yıllarda Türk örf ve adetleriyle İslam inancını kaynaştırmak amacıyla geliştirilen bir düşünce sistemi ve yaşama tarzı olarak da belirtilebilir. Bu düşünce tarzını benimseyenlere de ahi denilmektedir. Ahi birlikleri ise ahiler tarafından kurulup geliştirilen sivil toplum kuruluşunun adıdır” diye konuştu.
Rektörümüz Prof. Dr. Yıldız: Ahilik, UNESCO’nun Dünya Kutlama Listesine Alındı
Rektörümüz Prof. Dr. Yıldız, Ahiliğin kurucusu Ahî Evran’a da değinerek, “Kendisi Türkistan’dan gelerek Anadolu’yu yurt olarak benimsemiş olan önemli bir şahsiyettir. Önceden dericilikle uğraşan ilerleyen zamanlarda Anadolu’daki tüm sanatların piri olarak kabul edilen Ahî Evran’ın 850’nci doğum yılı münasebetiyle UNESCO, önümüzdeki yılın dünya kutlama listesine ahiliği de ekledi. Bu panel gelecek yıl Ticaret Bakanlığı ile yapmayı planladığımız Uluslararası Ahilik Kongresi için de bir adım olacak” diye konuştu.
Ahî Evran’ın disiplinli bir kişi olduğunu esnafı sık sık ziyaret ederek yapılan işlerin temizliğini, sağlamlığını kontrol ettiğini dikkati çeken Rektörümüz Prof. Dr. Yıldız, “Ahilik, bir esnaf teşkilatı olmasına rağmen her zaman tüketiciyi korumaya öncelik vermiş bir kurum olmuştur. Bu tavır dayanışmacı toplum anlayışının önemli göstergelerinden biridir. Ahî Evran ‘Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalış’ hadis-i şerifini kendisine düstur edinmiştir” şeklinde konuştu.
Ahiliğin yaşamak için yaşatmak düşüncesiyle hareket eden bir sivil toplum kuruluşu olduğuna değinen Rektörümüz sözlerini şöyle sürdürdü: “Ahilikte her fert toplumun bir parçası olarak kabul edilir. Komşusu aç iken tok yatanın ağır bir dille suçlandığı bu düşünce sisteminde sosyal adalet ve dayanışmanın önemli bir yeri vardır. Ahi birliklerinde can ve mal beraberliği olarak ifade edilen dayanışma duygusu o kadar ileriye götürülmüştü ki, Ahinin kazancının geçiminden arta kalanını fakirler ve ihtiyaç sahiplerinin yardımında kullanması ahlak kaidesi haline getirilmiştir. Toplumdaki dayanışmayı bozacağı endişesi ile aşırı kazanç arzusu bile kesinlikle engellenmişti. Söz konusu engellemelerden dolayı bu teşkilatta kazancın şahsiliği durumuna pek rastlanmaz. Teşkilata dâhil olan esnafın kazancı tümüyle kendisine ait değildir. Bu kazanç şahsi olmaktan çok teşkilata ait genel sermayeyi meydana getirmekteydi.”
Açılış konuşmalarının ardından Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Çetin’in moderatörlüğünde panele geçildi. Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Yakıcı ‘Ahilik ve Fütüvvetnamelerin Eğitim Öğretim Hayatındaki Yeri’, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gıyasettin Aytaş ise ‘Türk Edebiyatında Ahilik Kültürü’ konulu sunumlarını gerçekleştirdiler.
Görüş, istek ve değerlendirmelerinizi bize iletin.